Kasten öldürme suçu, bir kişinin hayatını bilerek ve isteyerek sona erdirmeyi ifade eder. Türk Ceza Kanunu'nun 81. maddesinde, kasten öldürmenin temel şekli, 82. maddesinde ise nitelikli halleri düzenlenmiştir. Bu suçun öznesi, insanların yaşam hakkını korumaktır.
Eğer bir kişinin ölümüne taksirle yani dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı olacak şekilde veya ihmalkarlık sonucu sebep olunursa, bu durumda taksirle öldürme suçu söz konusu olacaktır.Kasten öldürme suçunun gerçekleşebilmesi için failin, bir kişinin hayatına son vermeyi isteyerek ve bilerek gerçekleştirmesi gereklidir.
Kasten öldürme suçu, sağ doğmuş ve hayatta olan her birey aleyhine işlenebilen, serbest hareketli bir suçtur. Anne karnındaki cenin sağ doğma şartını henüz karşılamadığından hukuki olarak insan olarak kabul edilmemektedir. Fakat anne karnındaki ceninin on haftayı aşan bir sürede ölümüne neden olunması durumunda, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 99. maddesinde tanımlanan "Çocuk Düşürtme Suçu" olarak suçun nitelendirilmesi yapılır. Kişinin kendini öldürmesinde başka birisinin yönlendirilmesi olursa da bu suç öldürme değil “İntihara Yönlendirme” suçu içerisinde değerlendirilmesi yapılır. Bu durum da kasten adam öldürme suçundan değil, TCK 84. Maddesince "İntihara Yönlendirme" suçundan cezalandırılır. Kasten öldürme suçunun oluşabilmesi için fiilin, fail tarafından bir başka kişiye karşı işlenmesi gerekir. Bir başka ifade ile bir kimsenin kendi kendini öldürmesi intihar etmesi bu suçu oluşturmayacağı gibi bir başka suçu da oluşturmaz. Buna karşılık mağdurun talebi üzerine öldürülmesi halinde de kasten öldürme suçu gerçekleşir.
Kasten öldürme suçu erbest hareketli bir suç olarak TCK’da tanımlanmıştır. icrai bir hareketle veya ihmali bir hareketle işlenebilir. Bu nedenle yaşayan bir insanın hayatını sonlandırmaya yönelmiş bir hareketin icrası suçun fiil unsurlu oluşturur.
Kasten öldürmenin işlenmesinde kullanılan aracın bir önemi yoktur suçun işlenmesinde yumruk, tekme, bıçak, silah ve benzeri veya köpek gibi hayvanlar araç olarak kullanılabilir. Suç kalp hastası olduğu dinlen bir kimseye öldürmek maksadıyla uydurma ağır bir haber verilmesi veya şiddetli bir şekilde korkutulması gibi manevi araçlarla da işlenebilir. Hatta Cebir veya tehdit ile mağduru kendisini öldürmeye zorlayacak öldürme fiilini bizzat kendisine dahi işletebilir.
Bu suç bakımından önemli olan fiilin ölüm neticesini meydana getirmeye elverişli olmasıdır. Bu itibarla ölüm neticesini meydana getirmeye elverişli her türlü hareketle bu suç işlenebilir.
Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre "silah" kavramı, TCK’nın 6. maddesinin 1. fıkrasında tanımlanmıştır. Bu tanıma göre, silah, öldürme veya yaralama amacıyla kullanılabilecek her türlü aleti ifade eder. Yani, sadece klasik silahlar (tabanca, tüfek, bıçak gibi) değil, aynı zamanda ölüm veya ağır yaralanma amacıyla kullanılabilecek her türlü araç da "silah" olarak kabul edilir.
Örneğin, kalem, tırnak makası, kesici veya delici bir nesne, taş, metal parça veya başka bir eşya, eğer öldürme amacıyla kullanılmışsa, TCK'ya göre silah sayılabilir. Bu geniş tanım, suçların daha doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar ve suçluların, silah olarak kabul edilen araçları kullanarak gerçekleştirdiği eylemler için ağır cezaların uygulanmasını mümkün kılar.
İhmal suretiyle adam öldürme suçu ve cezası, (TCK 83)’te düzenlenmiştir. İhmali davranışla öldürme suçunun faili, mağduru, hukuki konusu ve korunan hukuki yararı, kasten öldürme suçundaki unsurlarla büyük benzerlik gösterir. Bu suçun diğer kasten öldürme suçlarından ayrılan yönü, eylemin ihmali bir davranışla gerçekleştirilmiş olmasıdır. İhmali davranışla öldürme suçunun oluşabilmesi için, söz konusu ihmali davranışın icrai davranışla eşdeğer nitelikte olması gerekmektedir. Ancak her ihmali davranış, icrai davranışa denk kabul edilemez. Bir ihmali davranışın icrai davranışa eşdeğer sayılabilmesi için belirli şartların yerine getirilmesi gerektiği, 83. maddede net bir şekilde ifade edilmiştir.
Bu bağlamda, ihmali bir davranışın icrai davranışla eşdeğer olabilmesi için, failin kanundan veya sözleşmeden kaynaklanan bir yükümlülüğü bulunması veya bir eylemde bulunma zorunluluğunun varlığı gerekmektedir. Suç türleri incelenirken, genellikle suçlar iki ana kategoriye ayrılır: icrai suçlar ve ihmali suçlar. İcrai suçlarda fail, suçun meydana gelmesi için aktif bir hareket gerçekleştirecekken, ihmali suçlarda failin, belirli bir davranışı yapma zorunluluğu olmasına rağmen, bu davranışı ihmal ederek yerine getirmemesi söz konusu olmaktadır.
Türk Ceza Kanunu'nda Tasarlayarak Kasten Adam Öldürme Suçu(TCK 82/1); Tasarlayarak adam öldürme, failin, bir insanı öldürme kararını daha önceden alıp, bu suç için plan yaparak hareket etmesidir. Failin tasarlayarak hareket etmesi, suçu işleme sırasında bir ön hazırlık yapmış ve eylemi bilinçli bir şekilde gerçekleştirmiş olduğuna işaret eder.Bu suçu işlerken failin belirli bir plan dahilinde hareket etmiş olması, suçun işleniş şekli açısından, cezayı artırıcı bir durum yaratır. Yani, fail suçu önceden tasarlamış ve planını uygulamaya koymuşsa, suçun işlendiği koşullara göre ceza daha ağır olur. Örnek olarak; Bir kişi, uzun süreli düşmanlık veya kin beslediği birisini, ona zarar vermek amacıyla plan yaparak öldürürse, bu tasarlayarak kasten adam öldürme suçunu işlediği kabul edilir.
Tasarlayarak öldürme suçunun cezası, Tasarlayarak kasten adam öldürme suçunun cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Failin, suçu tasarlayarak işlemesi, cezanın ağırlaştırılmasına neden olur. Bu, cezayı daha ağır bir hale getiren bir faktördür.
Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 82/1-b maddesinde nitelikli hal olarak düzenlenmiştir.Türk Ceza Kanunu'na göre canavarca hisle öldürme, bir kişinin, başka birini öldürürken acıma, merhamet veya insani duygulardan yoksun olarak, vahşi bir yöntemle öldürmesi durumudur. Kısacası canavarca hisle öldürme, kişinin acıma duygusu olmaksızın bir başkasını öldürmesi anlamına gelir. Yargıtaya göre anüse şişe sokarak, vücut parçaları kesilip koparılarak, çok sayıda bıçak darbesiyle, setanist inançlar doğrultusunda bir kimsenin şeytana kurban edilmek üzere öldürülmesi canavar hisle öldürmedir.
Canavarca Hisle Öldürmenin Özellikleri:
Canavarca Hisle Öldürme Suçunun Cezası : Türk Ceza Kanunu'na göre, canavarca hisle öldürme suçunun cezası ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Eziyet çektirerek adam öldürme suçu; Türk Ceza Kanunu'nda "Eziyet çektirerek adam öldürme" suçu, 82. maddede düzenlenmiştir. Bu suç, failin mağduru öldürme amacıyla ciddi eziyetler uygulayarak, bu eziyetlerin sonucunda mağdurun ölümüne sebep olması durumunu ifade eder. Yani kişinin yaşamına hemen son verilmez. Acıyı hissederek ölmesi sağlanır. Öğretide, bu durum "öldürme eyleminden zevk alma" olarak tanımlanmıştır. Nitekim Yargıtay, eziyet çektirerek öldürme suçunu değerlendirirken, mağdurun bedeninde eziyet içeren davranışların ölüm öncesi gerçekleştirilmiş olmasını suçun niteliği açısından önemli bir faktör olarak kabul eder.( Ceza Genel Kurulu 2017/905 E. , 2019/146 K. )
Failin buradaki amacı mağdurun hemen ölmesi değil, acı çekerek ve yavaş yavaş ölmesidir. Bu itibarla eziyet mağdur ölmeden önce yapılması şarttır. Örneğin mağdurun cinsel organına elektrik verilmesi, tırnaklarının veya dişlerini sökülmesi, saçlarının yolunması, kulaklarının kesilmesi ve koparılması ya da gözlerinin oyulması, parmaklarını veya vücudundaki diğer kemiklerin kırılması halinde eziyet çektirme unsuru gerçekleşir
Kasten Öldürme Suçunun Kan Gütme Saikiyle İşlenmesi: Türk Ceza Kanunu’na göre, kasten öldürme suçu, bir kişinin diğerini öldürme amacıyla hareket etmesiyle işlenir. Ancak bu suç, bazen belirli bir saik (motivasyon) ile işlenebilir. "Kan gütme" saiki de bu saiklerden biridir.
Kan gütme saiki, bir kişinin, daha önce yaşanan bir haksızlığa, düşmanlığa veya kan bağına dayalı olarak, bir başka kişiyi öldürme isteğiyle hareket etmesi anlamına gelir. Kan gütme, özellikle eski zamanlarda, bireylerin birbirlerine karşı ailesel ya da kabilevi intikam duygularıyla hareket ettikleri bir durum olarak görülür. Bu saik, Türk Ceza Kanunu'nda bir suçun işlenişinde dikkate alınabilecek bir motivasyon türü olarak yer alır.
Bu durumda, failin öldürme eylemini, geçmişteki bir kin veya düşmanlığa dayalı olarak gerçekleştirdiği kabul edilir. Kan gütme saiki, failin öldürme eylemini işlediği sıradaki duygusal durumu ve suçun işleniş biçimi üzerinde etkili olabilir.
a-)Olayı tetikleyen önceki olayın ölümle sonuçlanmış olması gereklidir.
b-)lk öldürme ile ikinci öldürme olayı arasında kısa olmayan bir süre geçmeli,
c-)Geçen süre içinde fail, ilk öldürme olayından duyduğu öfke, acı ve kızgınlıktan arınarak, geleneksel etkilerle bir görevi yerine getirme duygusuyla hareket etmelidir.
d-)Öldürme eylemi kan davasından kaynaklanmalıdır. Yani kan davası olmasaydı öldürme eylemi de olmayacaktı diyebilmemiz gerekir.
e-) Fail, ilk suçun failini veya bu suçla ilişkili grup ya da aile üyelerinden birini, öç alma amacıyla ve bir görev bilinciyle öldürmelidir.
Kasten Öldürme Suçunun Kan Gütme Saikiyle İşlenmesi Cezası; Koşullar gerçekleşerek işlenen kasten öldürme suçunun oluşması durumunda ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası öngörülmektedir.
Töre Saikiyle İnsan Öldürme Suçu ve Cezası: Türk Ceza Kanunu'na göre, töre saikiyle öldürme, bir kişinin, toplumda kabul gören töre veya geleneklere aykırı hareket ettiği düşünülen birine karşı, töreyi veya gelenekleri savunma amacıyla, genellikle aile içindeki bir kişi tarafından işlenen öldürme suçudur. Töre saikiyle işlenen öldürme, toplumsal değerlerin, aile yapısının veya geleneksel anlayışların baskısıyla gerçekleştirilen bir suç olarak kabul edilir.
Töre Saikiyle Öldürme Suçu (TCK 82. Madde):
Türk Ceza Kanunu’nun 82. maddesinde, töre saikiyle öldürme suçunun ağırlaştırılmış bir suç olarak kabul edildiği belirtilmiştir. Töre saikiyle işlenen kasten öldürme suçunun, ağırlaştırıcı sebeplerden biri olarak kabul edilmesi, failin töreyi savunmak adına öldürme eylemini gerçekleştirmesi nedeniyle cezayı daha ağırlaştırmaktadır.
Suçun töre saikiyle işlendiğinin kabul edilebilmesi için namus kurtarmak adına, aile meclisinin kararı alınarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Yargıtay tarafından suçun töre saikiyle işlendiğinin kabul edilmesi için öngörülen koşullar;
Töre Saikiyle Öldürme ve Haksız Tahrik: Töre saikiyle kasten adam öldürme suçunda TCK md. 29’da düzenlenen haksız tahrik hükümleri uygulanmaz. Töre saikiyle işlenen bu suçta, bireysel bir karardan ziyade aile meclisi, aşiret meclisi gibi kitlelerin etkisi vardır.
Töre saikiyle kasten adam öldürme suçunun cezası; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.
Örnek Durumlar: Kadın Cinayetleri: Töre saikiyle öldürme suçu, özellikle kadın cinayetlerinde sıklıkla görülür. Örneğin, kadının evlenmesi, boşanması veya bir toplumsal normu ihlal etmesi sonucu, aile üyeleri (baba, kardeş vb.) tarafından töre saikiyle öldürülmesi durumu.
Kişinin yerini getirdiği kamu görevi nedeniyle işlenen kasten öldürme suçu, Türk Ceza Kanunu’nda özellikle kamuda görevli bir kişinin (örneğin, polis, asker, hakim, savcı) görevini yerine getirirken ya da görevinden kaynaklanan yetkisini kullanırken öldürme suçu işlemesi durumudur. Suçun bu nitelikli halinin uygulanması için kasten adam öldürme suçunun kamu görevlisinin görevinden dolayı işlenmesi gerekir. Kamu görevlisinin görevle ilgili bulunmayan bir nedenden dolayı öldürülmesi halinde bu fıkra hükmü uygulanmaz.
Kamu görevlisinin yerine getirdiği görev sırasında öldürülmesi durumunda, failin cezalandırılmasında, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası uygulanır.
Türk Ceza Kanunu'na göre, kasten adam öldürme suçu, bir kişinin diğer birini öldürmeye yönelik kasıtlı hareket etmesiyle işlenen bir suçtur. Ancak, kadına karşı işlenen kasten öldürme suçları, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden kaynaklanan, özellikle aile içi şiddet bağlamında ayrı bir öneme sahiptir. Bu bağlamda kadının özellikleri bir öneme sahip olmayıp, bu suçun kadına karşı işlenmesi nitelikli halin uygulanması için yeterlidir. Yani kasten öldürme suçunun mağdurunun bir kadın olması halinde, kasten öldürme suçunun nitelikli hali oluşmuş olacaktır.
Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi halinde cezası; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır.
Çocuk, yetişkin bir bireye göre daha savunmasız ve güçsüz olduğu için verilecek ceza daha ağırdır. 18 yaşını tamamlamamış olan kişiler, çocuk kabul edilir. Bir kişinin nüfus cüzdanındaki yaşı ile gerçek yaşı farklı olabilir. Bu durumda gerçek yaşı dikkate alınır. Mağdurun yaşı konusunda hataya düşülmüşse fail bu hatasından yararlanabilir ve suçun temel halinden cezalandırılabilir.
Bir kişi, herhangi bir nedenle benden ve ruh bakımından kendisini savunmayacak bir duruma gelebilir. Felçli olmak, yaşlılık, akıl hastalığı gibi durumlar örnek verilebilir.Çocuğa veya kendini savunmayacak bir kişiyi öldürmenin cezası, ağırlaştırılmış müebbet hapistir.
Türk Ceza Kanunu'nda kasten öldürme suçunun mağduru belirli yakın akrabalar veya eşler olduğunda, failin cezai sorumluluğu daha ağırlaştırılmıştır. Özellikle, üstsoy veya altsoydan birine, eşine, boşanmış eşine veya kardeşine karşı işlenen kasten öldürme suçları nitelikli hal olarak kabul edilir ve daha ağır cezalandırılır.
Üstsoy veya Altsoydan Birine, Eş, Boşandığı Eş veya Kardeşe Karşı İşlenen Kasten Öldürme Suçu;
TCK'nın 82. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre, kasten öldürme suçunun;
karşı işlenmesi durumunda, fail ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.
Türk Ceza Kanunu'na göre, kasten öldürme suçunda azmettirme, başkasını kasten öldürmeye teşvik etmek, yönlendirmek veya ona bu suçu işleme konusunda baskı yapmak anlamına gelir. Azmettiren, asıl faile karar verdirendir. Kararın oluşması ile işi sonlanır. Ancak suçun işlenmemesi halinde azmettirmeden de söz edilemez.
Azmettirme Suçunun Cezası
TCK madde 82'ye göre, bir kişiyi kasten öldürmeye azmettiren kişi, kasten öldürme suçunu işleyen kişiyle aynı cezaya çarptırılır. Yani, kasten öldürmeye azmettirme suçunun cezası, kasten öldürmeye verilen ceza ile aynıdır.
Kasten öldürme suçu, ihmali davranışla da gerçekleştirilebilmektedir. Kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi, Türk Ceza Kanunumuzun 83. maddesinde düzenlenmiş olup, failin yapmakla yükümlü olduğu belirli bir davranışı yapmaması sonucunda ölüm meydana gelmesidir. Kasten öldürmeden farkı, suç fiilinin ihmali davranışla gerçekleştirilmesidir. Ancak söz konusu yükümlülüğün ihlal edilmesi de bilerek ve isteyerek, yani kasıtlı olarak gerçekleştirilmiş olmalıdır.
TCK'ya göre, ihmali davranışla kasten öldürme suçu, genellikle şu durumlarda ortaya çıkar:
Ceza açısından, ihmali davranışla kasten öldürme suçu da, doğrudan kasten öldürme ile aynı cezaya çarptırılır.
Meşru Savunma (TCK 25); bir kimsenin, hukuka aykırı bir saldırıya karşı kendisini veya başkasını korumak amacıyla orantılı bir şekilde karşılık vermesi durumudur. Türk Ceza Kanunu’na göre, meşru savunma halinde, suç işlenmiş olmasına rağmen ceza sorumluluğu ortadan kalkar. Bu durum, kasten öldürme suçunun işlendiği bazı özel hallerde geçerli olabilir.
Meşru Savunmanın Şartları
Meşru savunma, bazı şartlar altında geçerli olabilir:
Meşru savunma, kişinin suç işlemesini engeller. Eğer kişi, meşru savunma sınırlarını aşarak kasten öldürme gibi aşırı bir tepki verirse, bu durumda haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gündeme gelecektir.
TCK 66. maddesi uyarınca, kasten öldürme suçu için dava zamanaşımı süresi 25 yıldır. Bu, davanın açılması için geçen süredir ve eğer 25 yıl içinde dava açılmazsa, kasten öldürme suçundan dolayı dava açılamaz ve fail cezalandırılamaz. Bu süre, suçun işlendiği günden itibaren işlemeye başlar.