İş kazası, çalışanın işini yürütürken maruz kaldığı ani ve beklenmedik olaylardır. Örneğin, bir fabrikada makineye sıkışan bir işçi, inşaatta düşen bir usta ya da tarım işçisinin traktör kazası geçirmesi iş kazası kapsamına girer. Ayrıca, işverenin sağladığı araçla işe giderken yaşanan trafik kazaları da iş kazası olarak değerlendirilir. Sakarya’da faaliyet gösteren işletmelerde, özellikle imalat, inşaat ve tarım sektörlerinde bu tür olaylara sık rastlanmaktadır.
İş kazaları, olayın niteliğine ve sonuçlarına göre farklı kategorilere ayrılır:
Fiziksel Kazalar: Kesilme, kırık, yanık gibi bedensel yaralanmalar.
Meslek Hastalıkları: Uzun süreli çalışma koşullarından kaynaklanan sağlık sorunları (örneğin, kimyasal maddelere maruz kalma).
Psikolojik Etkiler: İş kazasının yol açtığı travma veya stres bozuklukları.
Ölümcül Kazalar: Çalışanın hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar.
Sakarya’da iş kazalarının çoğu, iş güvenliği önlemlerinin yetersizliği veya işçilerin yeterince eğitilmemesi nedeniyle meydana gelmektedir. Bu nedenle, işverenlerin 6331 sayılı kanuna uygun hareket etmesi büyük önem taşır.
5510 sayılı Kanun’un 13. maddesine göre, iş kazası sayılan haller aşağıdaki şekilde sıralanabilir:
1-) Çalışanın İşyerinde Bulunduğu Sırada Meydana Gelen Kazalar:Çalışanın işyerinde, işini yaparken veya işiyle ilgili bir faaliyet sırasında yaşadığı kazalar iş kazası kapsamındadır. Örneğin, Sakarya’daki bir fabrikada işçinin makineye elini kaptırması veya bir depoda raftan düşen malzemenin çalışanı yaralaması bu kapsama girer.
2-) İşveren Tarafından Sağlanan Araçla İşe Gidiş-Geliş Sırasında Yaşanan Kazalar:İşverenin temin ettiği servis aracıyla işe giderken veya işten dönerken yaşanan trafik kazaları iş kazası sayılır. Örneğin, Sakarya’da bir sanayi bölgesine servis ile giden işçinin kaza geçirmesi bu kategoriye dahildir.
3-) İşverenin Görevlendirmesiyle İşyeri Dışında Gerçekleştirilen İş Sırasında Kazalar:Çalışanın, işveren tarafından başka bir yerde görevlendirilmesi sırasında yaşadığı kazalar da iş kazasıdır. Örneğin, bir Sakaryalı işçinin, işverenin talimatıyla başka bir şehre mal teslimine giderken kaza geçirmesi bu kapsamdadır.
4-) Emziren Kadın Çalışanların Süt İzni Sırasında Yaşadığı Kazalar:Kadın çalışanın süt izni için ayrıldığı zaman diliminde yaşadığı kazalar iş kazası olarak değerlendirilir. Örneğin, Sakarya’daki bir tekstil fabrikasında çalışan bir annenin süt izni sırasında işyerinde kaza geçirmesi bu duruma örnektir.
5-) İşle İlgili ve Ani Olaylardan Kaynaklanan Bedensel veya Ruhsal Zararlar: İş kazası, sadece fiziksel yaralanmaları değil, ruhsal zararları da kapsar. Örneğin, bir çalışanın işyerinde yaşadığı ağır bir travma sonucu psikolojik sorunlar yaşaması iş kazası olarak kabul edilebilir.
Bazı durumlar, iş kazası kapsamına girmez. Örneğin: Çalışanın kendi kusuruyla, iş güvenliği kurallarına uymadan kaza geçirmesi (tam kusur durumunda).
İşle ilgisi olmayan, tamamen kişisel faaliyetler sırasında yaşanan olaylar.Ancak, bu durumların değerlendirilmesi için detaylı bir hukuki inceleme gerekir.
İş kazası sonrası hem işçi hem de işveren açısından bir dizi hukuki süreç başlar. Çalışan, uğradığı zararların tazmin edilmesi için maddi ve manevi tazminat davası açabilir. Ayrıca, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) tarafından sağlanan iş göremezlik ödenekleri ve diğer haklardan yararlanabilir.
Kazanın Bildirilmesi: Kaza, en geç 3 iş günü içinde SGK’ya bildirilmelidir.
Sağlık Raporu Alınması: Çalışanın sağlık durumu, yetkili bir sağlık kuruluşu tarafından belgelenmelidir.
Hukuki Destek Alınması: Tazminat ve diğer haklar için bir avukata başvurulmalıdır.
Delil Toplama: Kazanın oluş şekline dair fotoğraf, tanık beyanı gibi kanıtlar toplanmalıdır.
İş kazası geçiren bir çalışan, hem Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) aracılığıyla hem de hukuki yollarla çeşitli haklardan yararlanabilir. Bu haklar, çalışanın maddi kayıplarını telafi etmek ve yaşadığı mağduriyeti gidermek amacıyla düzenlenmiştir.
1-) Geçici İş Göremezlik Ödeneği : Geçici iş göremezlik ödeneği, iş kazası sonrası çalışanın tedavi süreci boyunca çalışamaması durumunda SGK tarafından ödenen bir destektir. Bu ödenek, çalışanın iş göremezlik durumunun geçici olduğu durumlarda devreye girer. Ödeneğin temel özellikleri şunlardır:
Kapsamı: Çalışanın tedavi süresince işine devam edemediği günler için ödenir.
Şartları: İş kazasının SGK’ya bildirilmiş olması ve sağlık raporunun alınması gerekir.
Miktarı: Çalışanın günlük kazancının belirli bir oranı üzerinden hesaplanır. Yataklı tedavilerde günlük kazancın yarısı, ayakta tedavilerde ise üçte ikisi ödenir.
Örnek: Sakarya’daki bir otomotiv fabrikasında iş kazası geçiren bir işçi, tedavi için 30 gün hastanede kalırsa, bu süre boyunca geçici iş göremezlik ödeneği alabilir.
Bu ödenek, çalışanın tedavi sürecinde maddi açıdan desteklenmesini sağlar ve SGK tarafından otomatik olarak bağlanır.
2-) Sürekli İş Göremezlik Ödeneği : Eğer iş kazası sonucu çalışanın vücudunda kalıcı bir hasar oluşursa,sürekli iş göremezlik ödeneği devreye girer. Bu ödenek, çalışanın iş gücündeki kaybın derecesine göre bağlanan bir maaştır. Detaylar şu şekildedir: Kapsamı: Kalıcı sakatlık veya iş gücü kaybı durumlarında ödenir.
Şartları: Sağlık kurulu raporuyla iş gücü kaybı oranının belirlenmesi gerekir. Örneğin, bir uzvun kaybı ya da hareket kabiliyetinin azalması bu kapsama girer.
Miktarı : İş gücü kaybı oranıyla orantılıdır. %10 ve üzeri kayıplarda ödenek bağlanır; tam kayıp (%100) durumunda daha yüksek bir maaş ödenir. Örnek: Sakarya’da bir inşaat işçisi, iş kazası sonucu kolunu kullanamaz hale gelirse, sağlık kurulu tarafından %40 iş gücü kaybı tespit edilirse, bu oran üzerinden sürekli iş göremezlik ödeneği alır. Bu ödenek, çalışanın yaşamını sürdürebilmesi için uzun vadeli bir maddi güvence sağlar.
3-) Maddi ve Manevi Tazminat : İş kazası, işverenin kusuru veya ihmali sonucu meydana gelmişse, çalışan maddi ve manevi tazminat talep edebilir. Bu hak, iş kazasının yol açtığı zararların telafisi için mahkeme yoluyla kullanılır. Tazminat türleri şunlardır:
Maddi Tazminat : Çalışanın tedavi masrafları, gelir kaybı, çalışma gücünün azalması gibi maddi zararları kapsar. Örneğin, Sakarya’daki bir tekstil işçisi, iş kazası sonrası işini yapamaz hale gelirse, gelecekteki gelir kaybı için maddi tazminat talep edebilir.
Manevi Tazminat : İş kazasının yol açtığı acı, elem ve psikolojik travma için ödenir. Örneğin, bir işçi kazada ciddi bir yaralanma yaşadıysa, yaşadığı manevi zarar için tazminat alabilir.Şartları: İşverenin kusur oranının tespit edilmesi gerekir. İş güvenliği önlemlerinin alınmaması veya eksik alınması, kusurun belirlenmesinde önemli bir kriterdir. Süreç: Tazminat talebi için yetkili İş Mahkemesi’ne dava açılır. Sakarya’da bu tür davalarda uzman bir avukatın desteği, hak kaybını önlemek için kritik önemdedir.
4-) Ölüm Halinde Yakınlara Tazminat: İş kazası sonucu çalışanın hayatını kaybetmesi durumunda, geride kalan yakınları hem SGK’dan hem de hukuki yollarla hak talep edebilir. Bu haklar şu şekilde özetlenebilir:
SGK Ölüm Aylığı: Vefat eden çalışanın eş, çocuk veya ebeveynleri, belirli şartlar altında SGK’dan ölüm aylığı alabilir. Bu aylık, çalışanın prim gün sayısına ve sigortalılık durumuna bağlı olarak bağlanır.
Maddi Tazminat: Yakınlar, çalışanın maddi desteğinden yoksun kaldıkları için tazminat talep edebilir. Örneğin, Sakarya’daki bir tarım işçisinin iş kazasında vefat etmesi durumunda, ailesi işverenden maddi tazminat isteyebilir.
Manevi Tazminat: Yakınların yaşadığı acı ve üzüntü nedeniyle manevi tazminat talep edilebilir. Bu, mahkeme tarafından değerlendirilir ve genellikle duygusal kayıpları telafi etmeyi amaçlar. Örnek: Bir fabrika işçisinin vinç kazasında hayatını kaybetmesi durumunda, eşi ve çocukları hem SGK’dan ölüm aylığı hem de işverenden maddi ve manevi tazminat alabilir.
İş kazası sonrası maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı, Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) haksız fiillere ilişkin hükümleri ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu çerçevesinde düzenlenir. Zamanaşımı süresi, davanın türüne ve olayın niteliğine göre değişiklik gösterebilir.
a-) Genel Zamanaşımı Süresi : İş kazası tazminat davaları için genel zamanaşımı süresi 10 yıldır. Başlangıç Tarihi : Bu süre, iş kazasının meydana geldiği tarih veya zararın öğrenildiği tarih itibarıyla başlar. Kapsamı : İşverenin kusuruna dayalı maddi ve manevi tazminat talepleri bu süreye tabidir. Örneğin, Sakarya’daki bir fabrikada işçinin makine kazası geçirmesi durumunda, kaza tarihinden itibaren 10 yıl içinde dava açılabilir. Örnek: 15 Nisan 2025 tarihinde iş kazası geçiren bir işçi, maddi ve manevi tazminat davasını en geç 15 Nisan 2035 tarihine kadar açmalıdır.
b-) Ceza Hukukuyla Bağlantılı Durumlar: İş kazası aynı zamanda bir suç teşkil ediyorsa (örneğin, işverenin ihmali nedeniyle taksirle yaralama veya ölüm), zamanaşımı süresi ceza davasındaki zamanaşımı süresine bağlı olarak uzayabilir. Süre : Ceza Kanunu’na göre taksirle yaralama suçunda zamanaşımı 8 yıl, taksirle öldürme suçunda ise 15 yıldır. Eğer ceza davası zamanaşımı süresi, tazminat davasının 10 yıllık süresinden uzunsa, tazminat davası için bu daha uzun süre uygulanır. Örnek: Sakarya’da bir inşaatta iş güvenliği eksikliği nedeniyle bir işçinin ölmesi durumunda, taksirle öldürme suçu için zamanaşımı 15 yıl olacağından, tazminat davası da bu süre içinde açılabilir.
c-) Ölüm Halinde Zamanaşımı : İş kazası sonucu çalışanın vefat etmesi durumunda, yakınlarının maddi ve manevi tazminat davası açma hakkı vardır. Bu durumda zamanaşımı süresi yine 10 yıldır ve vefat tarihinden itibaren başlar. Örnek : Bir tarım işçisinin 2025 yılında Sakarya’da traktör kazasında hayatını kaybetmesi durumunda, ailesi 2035 yılına kadar tazminat davası açabilir.
Dava Açılması: Tazminat davası açıldığında zamanaşımı kesilir ve süreç yeniden başlar.
Hak Sahibinin Ehliyetsizliği : Örneğin, küçük ya da akıl sağlığı yerinde olmayan kişiler için zamanaşımı, ehliyetin kazanıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar.
Mücbir Sebep: Deprem, sel gibi olağanüstü durumlar zamanaşımını durdurabilir.
Maddi ve manevi tazminat davası, iş kazası sonucu çalışanın veya yakınlarının uğradığı ekonomik ve duygusal zararların telafi edilmesi için işverene veya kusurlu diğer taraflara karşı açılan bir hukuk davasıdır. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) haksız fiil hükümleri (TBK m. 49 ve devamı) ve 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, bu davaların temelini oluşturur. İş kazası tazminat davaları, hem çalışanın maddi kayıplarını karşılamayı hem de yaşadığı acı ve ıstırabı telafi etmeyi amaçlar.
Maddi Tazminat Davası:Maddi tazminat, iş kazası sonucu ortaya çıkan ekonomik zararların karşılanması için talep edilir. Bu tazminat, çalışanın veya yakınlarının yaşadığı maddi kayıpları kapsar. Maddi tazminatın kapsamı şu şekildedir:
Tedavi Masrafları: İş kazası sonrası hastane, ilaç, rehabilitasyon ve protez gibi sağlık harcamaları.
Gelir Kaybı: Çalışanın kaza nedeniyle çalışamadığı süre boyunca kaybettiği kazanç.
İş Gücü Kaybı : Kalıcı sakatlık durumunda, çalışanın gelecekteki gelir kaybı. Örneğin, Sakarya’daki bir otomotiv işçisi, iş kazası sonucu kolunu kullanamaz hale gelirse, iş gücü kaybı oranına göre tazminat alabilir.
Destekten Yoksun Kalma Tazminatı: İş kazası sonucu çalışanın vefat etmesi durumunda, geride kalan yakınlarının (eş, çocuk, ebeveyn) maddi desteğinden mahrum kalması nedeniyle talep edilen tazminat.
Diğer Masraflar : Cenaze giderleri, ulaşım masrafları gibi kazayla bağlantılı diğer harcamalar.Örnek: Sakarya’da bir inşaat işçisi, iş güvenliği eksikliği nedeniyle düşerek belini kırarsa, tedavi masrafları, çalışamadığı süredeki gelir kaybı ve kalıcı sakatlık nedeniyle gelecekteki kazanç kaybı için maddi tazminat talep edebilir.
Manevi tazminat, iş kazasının yol açtığı duygusal ve psikolojik zararları telafi etmek için talep edilir. Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesine göre, manevi tazminat, kişinin yaşadığı acı, elem, üzüntü ve psikolojik travmayı hafifletmeyi amaçlar. Manevi tazminatın kapsamı şu şekildedir:
Çalışanın Acı ve Istırabı: İş kazası sonucu fiziksel veya ruhsal acı çeken çalışanın manevi zararları.
Psikolojik Etkiler: Kaza sonrası ortaya çıkan travma, depresyon veya anksiyete gibi ruhsal sorunlar.
Yakınların Manevi Zararı: İş kazası sonucu çalışanın vefat etmesi durumunda, geride kalan eş, çocuk veya ebeveynlerin yaşadığı derin üzüntü. Örnek: Sakarya’daki bir fabrika işçisi, makine kazasında ciddi şekilde yaralanırsa, yaşadığı fiziksel acı ve psikolojik travma için manevi tazminat talep edebilir. Eğer işçi hayatını kaybederse, ailesi de manevi tazminat davası açabilir.
İş Kazasının Meydana Gelmesi: Olayın, 5510 sayılı Kanun’da tanımlı bir iş kazası olması gerekir. Örneğin, işyerinde, işe gidiş-geliş sırasında veya işverenin görevlendirmesiyle başka bir yerde yaşanan kazalar bu kapsamdadır.
Zararın Ortaya Çıkması: Maddi (ekonomik kayıp) veya manevi (acı, üzüntü) bir zararın bulunması şarttır.
Kusur Unsuru : İşverenin veya üçüncü bir tarafın kusuru ya da ihmali olmalıdır. Örneğin, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması veya yetersiz alınması kusur sayılır.
Nedensellik Bağı: Zararın, iş kazasından kaynaklandığının kanıtlanması gerekir.
Sakarya’da iş kazası mağdurlarının maddi ve manevi tazminat davası açarken izlemesi gereken adımlar şunlardır:
Kazanın Bildirilmesi: İş kazası, 3 iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilmelidir. Bu, hem SGK ödenekleri hem de dava süreci için önemlidir.
Delil Toplama: Kaza yerinin fotoğrafları, tanık beyanları, sağlık raporları, iş güvenliği denetim belgeleri gibi kanıtlar toplanmalıdır.
Sağlık Raporu Alınması: Çalışanın sakatlık oranı ve tedavi süreci, yetkili sağlık kuruluşlarından alınacak raporlarla belgelenmelidir.
Dava Açılması: Tazminat davası, yetkili İş Mahkemesi’nde açılır. Sakarya’da bu tür davalar genellikle Sakarya İş Mahkemeleri’nde görülür.
İş kazası tazminat davaları, Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) haksız fiil hükümleri (TBK m. 49 ve devamı) ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) çerçevesinde yürütülür. Bu davalarda yetkili mahkeme, davanın niteliğine ve tarafların durumuna göre belirlenir. İş kazası tazminat davalarında yetkili mahkemeler şu şekilde özetlenebilir:
Yetkili Mahkemenin Belirlenmesi (Yer Bakımından Yetki) Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) yer bakımından yetki kurallarına göre, iş kazası tazminat davalarında yetkili mahkeme şu şekilde belirlenir:
İş Kazasının Olduğu Yer: İş kazasının meydana geldiği yerdeki İş Mahkemesi yetkilidir. Örneğin, Sakarya’daki bir inşaatta yaşanan kaza için Sakarya İş Mahkemesi yetkili olur.
Davalının İkametgâhı: İşverenin veya kusurlu diğer tarafın yerleşim yerindeki mahkeme de yetkilidir. Örneğin, işverenin merkezi İstanbul’da ise, İstanbul’daki İş Mahkemesi’nde de dava açılabilir.
"İş kazası sonucu malul duruma düşen işçi ya da hayatını kaybeden işçinin yakınları, davayı kendi yerleşim yerlerindeki iş mahkemesinde açabilirler. İşçi ile işveren arasında bu yukarıdaki yetki kuralına aykırı şekilde yapılan sözleşmeler ise hukuken geçersiz sayılır."
İş kazaları tazminat davalarında yetkili mahkeme, genellikle iş kazasının olduğu yerdeki veya davalının ikametgâhındaki İş Mahkemesi’dir. Sakarya’da bu tür davalar, Sakarya İş Mahkemeleri’nde görülür. Mağdurların hak kayıplarını önlemek için doğru mahkemede ve zamanaşımı süresi içinde dava açması gerekir. Altun Hukuk Danışmanlık olarak, iş kazası tazminat davalarında uzman ekibimizle mağdurların yanındayız. SGK süreçlerinden tazminat taleplerine kadar tüm aşamalarda profesyonel destek sunuyoruz. Daha fazla bilgi için www.altunhukukdanismanlik.com adresimizi ziyaret edebilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.
Avukat tutmak zorunlu değildir, ancak iş kazası davalarının karmaşıklığı nedeniyle bir iş hukuku avukatından destek alınması önerilir. Zamanaşımı, kusur oranı ve tazminat hesaplaması gibi konularda uzman bir avukat, hak kaybını önler. Altun Hukuk Danışmanlık,Sakarya’da bu alanda profesyonel hizmet sunar.